20 Nisan 2008 Pazar

sifaliotlar

anim .:: Şifalı Bitkiler - Ebegümeci ::.

Küçük yapraklı ebegümeci (Malva Vulgaris), çit ,yol ve eski duvar kıyılarında , harabeliklerde , ama yalnızca insanların yaşadıkları yerlerin çok yakınlarında yetişir . Büyük yapraklı ebegümeci (Malva Grandfolia) ve öteki değişik cinsleri genellikle çiçek ve sebzeEbegümeci bahçelerinde yetişir . Anadolu'da 8 Malva türü yetişmekte olup , bunların çiçek ve yaprakları bir ayrım yapılmaksızın "Ebegümeci" olarak kullanılmaktadır . Bu bitkilerin hepsi de yapraklarında , çiçeklerinde ve saplarında (bamyada olduğu gibi) bir sümüksel madde içerirler . Küçük yapraklı bitkinin uzun saplarının ucundaki yapraklar yuvarlak ve çentiklidir . Açık pembeden eflatun rengine kadar değişebilen renkte çiçek açarlar .Bir de yuvarlak meyvesi vardır . Çiçekleri , yaprakları ve sapları , Haziran'dan Eylül'e kadar toplanabilir . Bitki , kurutulduğunda özelliklerinin bir bölümünü yitireceği için , elden geldiğince taze kullanılması gerekir . Ama kurutulmuş bitki yine de kullanılabilir .

Ebegümeci çayı , özellikle mukoza iltihaplarında , gastrit , mesane iltihabı , mide ve bağırsak mukoza iltihabında ve ağız boşluğu iltihabında olduğu kadar , mide ve bağırsak ülserinde de başarıyla kullanılabilir . Ama bu son iki hastalık için , arpa ile karışık bir çorba hazırlamak gerekmektedir . Önce arpa kaynatılır ve soğuduktan sonra bitki yaprakları eklenir . Ayrıca , akciğer balgamlanmalarında , bronşiyal nezlede , öksürük ve aşırı ses kısıklığında özellikle önerilir . Gırtlak ve bademcik iltihabı ve ağız kuruluğunda da başarıyla kullanılabilir . Bitki , sümüksel özelliğinin yitirilmemesi için , geceden soğuk suya koyularak demlenmelidir . Günlük kullanım için 2 veya 3 bardak ılıklaştırıp , gün boyunca yudumlanarak içilmelidir .

Nefes darlığına yol açan akciğer amfizemi bile ebegümeci çayı ile iyileştirilebilir . Bu durumda , günde en az 3 bardak çay içilmeli ve süzüldükten sonre geriye kalan yapraklar iyice ısıtılarak bronşların ve akciğerin üstüne geceleyin kompres olarak uygulanmalıdır .

O ldukça ender görülen gözyaşı azlığı durumunda da , gözlere ebegümeci banyosu ve kompresi uygulandığında , çok iyi sonuçlar alınabilir .

K aşınan ve yanan yüz alerjilerinde de , yüzü ılık ebegümeci çayı ile yıkamak rahatlatıcıdır .

E begümeci dıştan , kırıklardan veya damar iltihaplarından kaynaklanan yaralarda , çıbanlarda , şiş ayak ve ellerde kullanılır .Bu durumlarda , ayak ve el banyoları yapılmalıdır . Bu banyolarda çok iyi sonuçlar alındığını söyleyebilirim . Özellikle kırık ayak kemiklerinde , Ebegümeci - Büyütmek için TIKLAYIN yük taşımak zorunda kalan ayağın şişmesi halinde , ebegümeci harikalar yaratır . Bir keresinde , komşum olan bir hanım ayak kemiğini kırmıştı . Sürekli problem yaratan bu kırık yüzünden , bir süre sonra yeniden hastaneye yatmak zorunda kalmıştı . Hastaneden çıktığında rastladım ona . Sakat ayağı dizkapağına kadar şişmiş ve baston kullandığı halde güçlükle yürüyebiliyordu . Işte o zaman onunla ebegümeci topladık ve ertesi gün ayak banyolarına başladı . Bir hafta sonra bastonsuz yürümeye başladı . Sağ el bileği kırılmış başka bir kadında da aynı olayı yaşadım . Bu ev kadını da , sağ elini kullanmakta zorluk çekiyordu . Sakat el geceleri ağrıyor ve sık sık şişiyordu . Ona da ebegümeci kullanmasını önerdim ve kısa sürede başarılı bir sonuca ulaşıldı .

A çık yaralı şiş bir bacak , kişi ne kadar yaşlı olursa olsun , uzun süre bekletilmemelidir . Burada da ebegümeci banyoları , sinirliot ile birlikte yardımcı olacaktır . Sinirliot , iyice yıkanıp hafifçe ezildikten sonra yaranın üstüne yatırılmalıdır . Yara , 10 veya 15 yıldır kapanmamış olsa bile , en geç bir kaç gün içinde kapanacak ve bir daha da açılmayacaktır . Eğer böyle bir yara yüzünden acı çekiyorsanız , mutlaka dar yapraklı sinirliotu kullanınız . Yaranın ne kadar çabuk kapandığını görerek şaşıracaksınız ve bu satırları okurken , sakın Bayan Treben abartıyor diye düşünmeyiniz ! Söylediklerimde ısrar ediyorum , çünkü onların gerçek olduğunu biliyorum .

Ş imdi , kulağa mucize gibi gelebilecek , ama gerçeklere dayanan bir öykü anlatmak istiyorum . Bu küçücük bitkinin şifalı gücüne şaşmamak elde değil . Bir gün Linz'deki Tiyatro Gazinosunda yalnız başıma yemek yiyordum . Yanıma oturan bir kadınla konuşmaya başladık ve bu arada eşinin sağlığı hakkındaki üzüntülerini de öğrenmiş oldum : Adam sık sık hastaneye gitmek zorundaymış ve son günlerde sesini de yitirmiş . Doktorlar , sorularına hep kaçamak yanıt verdikleri için hastalığın gırtlak kanseri olduğundan kuşkulanmaya başlamış . "Cesaretinizi yitirmeyiniz , şifalı bitkileri deneyiniz . Nasıl olsa , gırtlak iltihaplanmalarını iyileştiren ebegümecimiz var . Eşinize gün boyunca sık sık gargara yaptırın ve geceleyin de , geri kalmış Ebegümeci - Büyütmek için TIKLAYIN olan posayı arpa unuyla karıştırarak , sıcak kompres olarak uygulayınız ." dedim ona . Tam bir hafta sonra beni aradı : "Bir koruyucu melek beni masanıza yöneltmiş olmalı . Kocam kendini çok daha iyi hissediyor . her şeyi söylediğiniz gibi yaptık . Doktor olan kızıma telefon ederek , babasını hastaneden çıkaracağımı ve şifalı bitkilerle tedavi etmeye çalışacağımı söyledim . Eğer bu seni rahatlatacaksa , yapabilirsin anne , dedi . Ayrıca , konuştuğumuz doktorumuz da , prensip olarak şifalı bitkilere karşı olmadığını söyledi . Ben de kocamı eve çıkardım . Sık sık gargara yapıyor ve ben de bir yandan boğazına kompresler yapıyorum . Bir kaç günden beri yine konuşabiliyor ." Bir hafta sonra ikinci bir telefon daha geldi :"Kocamın durumu çok iyi ve kısa zamanda yeniden çalışmaya başlamayı düşünüyor . Size yalnızca kocamı tedavi eden doktorun sözlerini yinelemek istiyorum : "Bu kadın (Bayan Treben) bir altın madalya hak etmiş doğrusu " .

Y ani , bizim kendi halindeki ebegümecimiz yalnızca gırtlak iltihabını iyileştirmekle kalmayıp , tehlikeli gırtlak hastalıklarında da başarı sağlayabiliyor . Bu tür olaylarda , gün boyunca kullanılmak üzere , iki buçuk litre suya geceden bitki eklenerek demlenmeye bırakılır (Bir bardak suya , yarım tatlı kaşığı ince kıyılmış taze bitki) ve ertesi gün hafifçe ısıtılarak bir termosa doldurulur . Gün boyunca , yudumlanarak 4 bardak çay içilir ve gerisiyle de derin gargaralar yapılır . Hastayı sinirli kılan , gırtlak , ağız boşluğu ve burun kuruluklarında da gün boyunca elden geldiğince sık gargara yapılmalıdır .

Ö zellikle kırsal kesimdeki evlerin çevresinde yetişen ebegümeci , günümüzde azalmaya yüz tutmuştur . Evleri çamur ve rutubetten korumak ve de güzel bir görünüm kazandırmak amacıyla , çevrelerine beton dökülmektedir . Böylece , bitkinin yaşam alanı daraltılmaktadır . Varlığı için Tanrı'ya edeceğimiz teşekkürlerin hiç bir zaman yeterli olamayacağı , insanlığın bu büyük yardımcısı , ne yazık ki , böylece her geçen gün azalmaktadır .

Kullanım Biçimleri :

Çay Hazırlamak : Yalnızca soğuk suda demlendirilmelidir . Yarım tatlı kaşığı bitki (ince kıyılarak kurutulmuş) , orta boy bir su bardağı dolusu soğuk suya akşamdan eklenir , sabahleyin süzülür ve ılıklaştırılır .

Ayak ve El Banyoları : Iki avuç dolusu ince kıyılmış taze bitki , 4-5 litre soğuk suya akşamdan eklenir , ertesi gün , elin veya ayağın dayanabileceği kadar ısıtılır ve süzülür . Banyo süresi 20 dakikadır . Banyo suyu , yeniden ısıtılarak iki kere daha kullanılabilir .

Bitki Kompresi : Çay süzüldükten sonra artan posalar biraz suyun içinde ısıtılır , arpa unu ile lapa haline getirilir ve bir bezin üstüne yayılarak , sıcak sıcak uygulanır . Kompresin sıcaklığını yitirmemesi gerekir . Kompres süresi isteğe göre düzenlenebilir .

Kaynaklar:

1- "Gesundheit aus der Apotheke Gottes" "Tanrı'nın Eczanesinden Sağlık" , Maria Treben
2-Türkiye'de Bitkilerle Tedavi , Prof.Dr. Turhan Baytop, I .U Eczacılık Fak.

EBEGÜMECİ YEMEĞI

  • ½ kilo ebegümeci
  • 1 çorba kaşığı tereyağı
  • 1 iri soğan
  • 100 gram kıyma
  • 1 çorba kaşığı salça
  • 2 su bardağı su
  • 2 çorba kaşığı pirinç
  • 4 diş sarmısak
  • ¼ su bardağı limon suyu
  • 1 tatlı kaşığı tuz
  • ½ demet nane

Hiç yorum yok: